Şiddetsiz İnsan Yetiştirmek: Duygu İfadesi, Ebeveynler ve Çocukları için Öneriler

Şiddetsiz İnsan Yetiştirmek: Duygu İfadesi, Ebeveynler ve Çocukları için Öneriler
#2

Şiddetsiz İnsan Yetiştirmek: Duygu İfadesi, Ebeveynler ve Çocukları için Öneriler

Çocuğunuz yetersizliklerini, zayıflıklarını veya eksikliklerini gösterdiğinde onu suçlamadan, aşağılamadan veya alay etmeden çocuğunuzun bunları dile getirebilmesi için yer açın. Ayrıca, olumlu veya olumsuz bütün duygularını kucaklayıcı bir tavır ile karşılayın ve o duyguları paylaşmasına izin verin. Bu duyguları cinsiyet ayrımı olmaksızın kabul edin. Kız çocuklarının öfke, kızgınlık; erkek çocuklarının ise üzüntü, kaygı, korku gibi duygularını ifade edebilmeleri için onlara alan açın. Çocuğunuz duygularını sizinle paylaştığında bunun için teşekkür edin ve deneyimine ortak olun...

Ebeveynlerin Duygu İfadeleri

Duyguları ifade etmede çocuğunuza örnek olun. Ebeveynler kendi duygularını ifade edebildiği konuşmalar yaparak çocuklarına örnek olabilirler. Örneğin; çocuğunuzla “Bunu duyduğuma üzgünüm.” gibi cümlelerle duygu durumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunun anlamı kızdığınız veya öfkelendiğiniz zaman istediğiniz gibi bunu çocuklara gösterin değildir. Duygularınızı paylaşmadan önce sakin bir şekilde bunu yapabileceğinizden emin olun. Örneğin; çocuğunuzun yaptığı bir olay karşısında çok öfkelendiğinizde sakinleşmek için kendinize zaman tanıyabilir, mola verebilirsiniz. Sakinleştikten sonra çocuğunuzla hislerinizi paylaşmak ilişkiniz için daha faydalı olacaktır. Bu paylaşımlar sırasında ne söylediğinizin yanı sıra nasıl söylediğinizin de önemi büyüktür. Söyledikleriniz ile vücut dilinizin ve mimiklerinizin uyumlu olması gerekir.

Duygularınızın nedenini açıklayın. Üzüldüğünüz, kızdığınız veya öfkelendiğiniz zaman bunu çocuğunuza sakin bir şekilde ifade edin ve sebeplerini paylaşın. “Bunu duyduğuma üzgünüm. Arkadaşına vurduğunda canı yanmış olmalı.”, “Benimle konuşurken böyle kötü sözler söylemen beni şaşırttı ve biraz da öfkelendirdi.”

Duyguları konuşmanın bir parçası yapın. Duygularınızı ifade etmeyi, duygular hakkında konuşmayı günlük hayatınızın bir parçası haline getirin. Örneğin; gün içerisinde yaşadığınız bir olayı sadece nasıl geliştiğini anlatarak değil hislerinizi de içine katarak anlatın. Böylece çocuğunuz kendisinin ne hissettiğini düşünmeye başlayacak ve bunun ifade edilebilir bir şey olduğunu görecektir.

Örneğin; “Bugün çok yoğun bir trafik vardı. İşe geç kalacağım diye endişelendim. Neyse ki tam zamanında vardım. Oldukça yoğun bir gündü. Arkadaşım işleri konusunda tembellik ettiği için bugün biraz daha yoğun çalışmak zorunda kaldık. Ona bu yüzden biraz kızgındım. Bunu onunla paylaştım ve benden bunun için özür diledi. İş çıkışı birer kahve içtik ve biliyor musun onun da senin yaşında bir çocuğu varmış!”

Çocukların Duygu İfadeleri

Çocuğunuzla öğretici olmayan sohbetler edin, duyguları hakkında konuşun. Çocuklarla öğretici olmayan sohbetler edin ve bunu yaparken duygularını ve düşüncelerini ifade etmeye teşvik edin. Sohbetin seyrine göre ona “Sen olsan ne hissederdin?”, “Sen bunun hakkında ne düşünüyorsun?” gibi sorular sorabilirsiniz. Bu sohbetler çocuğunuzun kelime dağarcığının gelişmesini sağlayacaktır. Kendisini daha iyi ifade etmesine yardımcı olacağı gibi diğer insanları da daha iyi anlamasında yardımcı olacaktır. Sizinle bir şey paylaşırken duyguları ortaya çıktığında, onlara nasihat vermek yerine duygularını anlamaya çalışın. Duygularını tanımlamasını sağlayın “Arkadaşın sana böyle şeyler söylediğinde ne hissettin?”, duygularını adlandırmakta zorlandığında bunu yapmakta ona yardımcı olun “Üzgün olduğunu görüyorum, biraz da öfkelenmiş olabilir misin?”.

Duygularını sözel olarak ifade etmekte zorlanan çocuklar için oyun veya başka aktivitelerden yararlanın. Bazı çocuklar duygularını konuşarak ifade etmekte zorlanabilirler. Ancak, çocuklar duyguları sözel olarak ifade edemeseler de oyunları ile ortaya çıkarabilirler. Bu durumda çocuğunuzun oyununu takip etmek ve yarattığı karakterler üzerinden duyguları çocuğa yansıtmak faydalı olacaktır. Örneğin; çocuğunuz, bir grup karakterin oyun oynadığı fakat bir karakterin dışarıda kaldığı bir oyun yaratabilir. Bu dışarıda kalan karakterin diğer karakterler ile oyun oynamak istemediğini dile getiriyor olabilir ve oyuna dahil edilmeyen karakter ağlamaya başlıyor olabilir. Bu durumda, oyuna dahil edilmeyen karakterin duygularını çocuğunuza yansıtabilirsiniz. “Arkadaşları ile oyun oynamak istiyordu ama o, onu oyunlarına kabul etmedikleri için çok üzülmüş olmalı.” gibi cümleler ile oyundaki duyguyu ifade edebilirsiniz. Bu sayede çocuğunuzun duyguları tanımasına ve tanımlamasına yardımcı olabilirsiniz.

Cinsiyet Rollerinden Bağımsız Duygu İfadesi

Cinsiyet ayrımı yapmaksızın çocukların bütün duygularına yer açın. Çocuğunuz yetersizliklerini, zayıflıklarını veya eksikliklerini gösterdiğinde onu suçlamadan, aşağılamadan veya alay etmeden çocuğunuzun bunları dile getirebilmesi için yer açın. Ayrıca, olumlu veya olumsuz bütün duygularını kucaklayıcı bir tavır ile karşılayın ve o duyguları paylaşmasına izin verin. Bu duyguları cinsiyet ayrımı olmaksızın kabul edin. Kız çocuklarının öfke, kızgınlık, gurur; erkek çocuklarının ise üzüntü, kaygı, korku gibi duygularını ifade edebilmeleri için onlara alan açın. Çocuğunuz duygularını sizinle paylaştığında bunun için teşekkür edin ve deneyimine ortak olun.

Şiddetsiz bir ev ortamı yaratın.  Anlaşmazlıkların konuşarak, sakince çözüldüğü şiddetsiz bir ev ortamı sağlayın. Herkesin istek ve ihtiyaçlarını rahatça dile getirebileceği bir ortam yaratın. Unutmayın ki, ebeveynler olarak davranışlarınızın çocukların gelişiminde ve kişiliğinde önemli etkileri olacaktır.

 

Bu içerik Psikolog Nurşen Tuncer ile birlikte hazırlanmıştır.

Görsel: Hülsenbeck Çocukları, Phillip Otto Runge